AILEMIZE KARSI GÖREVLERIMIZ

 

 

Konular:

•          -Islâm 'da Ailenin Önemi

•          -Aile Fertlerinin Birbirine Karsi Görevleri

•          -Kari-Kocanin Birbirine Karsi Görevleri

•          -Anne ve Babanin Çocuklarina Karsi Görevleri

•          -Çocuklarin Ana ve Babalarina Karsi Görevleri

•          -Annesine Asi Olan Bir Gencin Son Nefesinde Imanini Kaybetme

•          -Tehlikesi ile Karsilasmasi ( Okuma)

•          -Kardeslerin Birbirine Karsi Görevleri

•          -Hisim ve Akrabalara Karsi Görevlerimiz

•          -Komsulara Karsi Görevlerimiz

•          -Müslüman Komsusunu Böyle Düsünür (Okuma)

iSLAMDA AiLENiN ÖNEMi

Kari-koca, ana-baba ve çocuklardan meydana gelen en küçük insan topluluguna aile denir. Ailelerin birlesmesinden Millet meydana gelir. Bir Millet için ailenin önemi çok büyüktür. Çünkü milletin temeli ailedir. Aileler mutlu ve huzurlu olursa millet de güçlü ve kuvvetli olur. Aile, bir milleti millet yapan milli ve manevi degerlerin, gelenek ve göreneklerin ögrenildigi bir okuldur. Allah'a, vatan ve millete karsi borçlu oldugumuz vazifeler önce burada ögrenilir. Küçükler ailede büyüklerin davranislarini görerek taklid eder , devamli olarak gördügü hareketler ruhunda iyice yerlesir ve aliskanlik haline gelir. Böylece çocugun ahlaki yapisi ve kisiligi olusur.

Insanlarin davranislarini bir fotograf makinesi gibi alan çocugun temiz ruhunda iyi görüntülerin yer almasi için, aile fertlerinin her zaman iyi hareketlerde bulunmasi gerekmektedir. Bu sebeple, aile fertlerinin birbirlerine karsi ahlaki vazifelerini ve sorumluluklarini yerine getirmesi büyük önem tasimaktadir. Ailenin mutlulugu ve milletin gelecegi buna baglidir.

 

AiLE FERTLERiNiN BiRBiRLERiNE KARSI GÖREVLERi

Ailenin temeli kari-kocadir. Aile önce bunlarla kurulur. Peygamberimiz (s.a.s.) Efendimiz söyle buyurmustur:

''Dikkat ediniz, sizin kadinlariniz üzerinde, kadinlarinizin da sizin üzerinizde haklari vardir...'' (Riyazü's-Salihin, C. 1, s. 318 )

A- Kari-Kocanin Birbirine Karsi Görevleri:

1) Her seyden önce kari ile koca arasinda karsilikli sevgi olmali,

2) Koca, ailesinin yiyecek, giyecek ve diger ihtiyaçlarini karsilamak

için çalismali, kazanci helal olmali,

3) Koca, ailesinin dini ve ahlaki vazifelerini yapmasinda yardimci

olmali, eksiklerini ögretmeye çalismali,

4) Erkek, hanimina karsi nazik ve yumusak davranmali, kaba ve kirici olmamali,

Bu konuda Sevgili Peygamberimiz söyle buyuruyor:

''Mü'minlerin iman yönünden en mükemmeli ahlakça en güzel olanlaridir. Sizin en hayirliniz kadinlara karsi en iyi davrananizdir.'' (  Riyazü's-Salihin, C. 1, s. 320)

5) Kadin, kocasina sevgi ve saygi ile baglanmali, ev idaresinde ve çocuklarin terbiyesinde kocasina yardimci olmali,

6) Kadin, tutumlu olmali, kocasinin kazandiklarini israf etmemeli ve evine sahip çikmali,

7) Kadin, evine, yuvasina bagli olmali, namusunu titizlikle korumalidir,

Peygamber Efendimiz buyuruyorki:

"Kadin, bes vakit namazini kilar, Ramazan orucunu tutar; namusunu korur ve kocasina itaat ederse, kendisine: 'Hangi kapisindan istersen cennete gir denir.'' (250 Hadis, s. 186)

''Herhangi bir kadin, kocasi kendisinden razi oldugu halde ölürse cennete girer.''

B- Anne ve Babanin Çocuklarina Karsi Görevleri:

Aile yuvasinin süsü ve mutluluk kaynagi olan çocuk, anne ve babaya Allah'in bir emanetidir. Anne ve baba Çocuklarinin terbiyesinden hem Allah'a, hem de topluma karsi sorumludur. Anne ve babanin çocuklarina karsi baslica vazifeleri sunlardir:

1) Çocuklarini saglikli olarak besleyip büyütmek, çocuklarin beden ve ruh sagligini korumak,

2) Çocuklarina haram lokma yedirmemek, Peygamber Efendimiz: '' Allah yolunda harcanan paralarin sevabi en çok olani, aile fertlerine harcanan paradir.'' (Riyazü's-Salihin, C. 1, s. 329)

''Bir insanin bakmakla yükümlü oldugu aile fertlerini ihmal etmesi günah olarak kendisine yeter.'' (Riyazü's-Salihin, C. 1, s. 331)

3) Çocuguna güzel bir ad koymak,

4) Çocugu iyi terbiye etmek, ona ahlak yönünden güzel örnek olmak,Peygamberimiz: ''Hiç bir baba çocuguna güzel terbiyeden daha üstün bir bagista bulunmamistir.'' (Camiu 's-Sagir.)

 buyurarak çocuk terbiyesinin önemini belirtmistir.

5) Çocuguna namaz kilmayi, diger dini ve ahlaki görevleri ögretmek,

6) Çocugu okutmak, geçimini saglayici bir meslek sahibi yapmak,

Hz. Ali söyle demistir: ''Çocuklarinizi bulundugunuz zamandan baska bir zaman için yetistiriniz. Çünkü onlar, sizin zamaninizdan baska bir zaman için yaratilmislardir. ,,

7) Çocuklari sevmek, onlarla ilgilenmek. Çünkü çocuklarin yemek, içmek kadar sevgiye de ihtiyaçlari vardir,

Peygamber Efendimiz çocuklari çok sever ve onlarla ilgilenirdi.

8) Çocuklara sevgi gösterirken, hediye verirken ayirim yapmamak, esit ve adaletli davranmak,

9) Evlenme çagina geldikleri zaman çocuklari evlendirmek,

C- Çocuklarin Ana ve Babalarina Karsi Görevleri:

1 ) Ana ve babaya iyilikte bulunmak,

2) Geçim sikintisi içinde iseler geçimlerini saglamak,

3) Ana ve babayi söz ve davranislari ile hiçbir sekilde incitmemek,

''Öf'' bile dememek,

4) Ana ve babalarina karsi güler yüzlü, tatli sözlü olmak, yüzlerine

sert ve öfkeli bakmamak,

5) Çagirdiklari vakit hemen kosmak,

6) Ana ve babalarin emirlerini -Bu emirlerde Allah'a itaatsizlik ol

madikça- dinlemek ve yerine getirmek,

7) Her iste onlari memnun etmek,

8) Yanlarinda yüksek sesle konusmamak,

9) Ana-baba hizmete muhtaç duruma geldiklerinde onlara hizmet

etmek ve bunu seve seve yapmak,

1 0) Yolda giderken önlerine geçmemek,

11) Onlardan izinsiz bir yere gitmemek,

12) Öldükleri zaman onlari rahmetle anmak, dua etmek, onlarin ruhlari için hayir yapmak, vasiyetlerini yerine getirmek, anne ve babanin dostlarina iyilik etmek, anne ve babasina kötü söz söylenmesine sebep olmamak,

Anne-baba haklari konusunda Peygamber Efendimiz söyle buyuruyor:

''Allah'in en sevdigi amel, vaktinde kilinan namaz ile anaya ve babaya iyilik yapmaktir.'' (Riyazü's-Salihin, C. 1, s. 347)

'' Allah ' in kiyamet gününde yüzlerine bakmayacagi kisilerden biri de anasina, babasina asi olandir.'' (Et- Tergib ve't- Terhib, C. 3, S. 327)

''Allah, bütün günahlardan dilediklerinin (cezasini) kiyamet gününe tehir eder , yalniz ana-babaya yapilan isyanin cezasini Allah, sahibine ölmeden önce verecektir .'' (Seçme Hadisler, S. 58)

OKUMA:

Annesine Asi Olan Bir Gencin Son Nefesinde imanini Kaybetme

Telilikes'i ile Karsilasmasi...

Abdullah b. Ebi Evfa söyle anlatiyor:

Peygamberimizin huzurunda bulundugumuz sirada Peygamberimize

birisi gelerek:

-Ya Resulellah, ölüm döseginde yatan bir genç var, kendisine ''La ilahe illellah ,, de, dendigi halde (bir türlü) bunu söyleyemiyor dedi. Peygamberimiz:

-Namaz kilar mi idi? diye sordu. Adam:

-Evet (kilardi), dedi. Bunun üzerine Peygamberimiz kalkti. Biz de

onunla kalktik. Peygamberimiz gencin yanina girdi ve ona:

-''Lâ ilâhe illellah'' de, buyurdu. (Genç):

-(Bunu) söyleyemiyorum, dedi. Peygamberimiz: -Niçin (söyleyemiyorsun) ? diye sorunca, gelen adam:

-Annesine asi idi, dedi. Peygamberimiz: -Annesi sag mi? diye sordu. Oradakiler:

-Evet, sagdir, dediler. Peygamberimiz:

-çagirin (buraya kadar) gelsin, buyurdu. Onlar da kadini çagirdilar, kadin da geldi. Peygamberimiz kadina:

-Bu (hasta) senin oglun mudur? diye sordu. Kadin:

-Evet ( oglumdur ), dedi. Peygamberimiz kadina:

-Bak, surada büyük bir ates hazirlansa ve: ''Ogluna sefaat edersen, onu bu ateste yakmayiz: Fakat sefaat etmezsen, bu ateste yakariz'' deseler ne yapardin? Sefaat eder mi idin? diye sordu. Kadin:

-Onun sefaatçisi ben olurdum, dedi. Peygamberimiz:

-O halde ( sana asi olan bu oglunu cehennem atesinden kurtarmak

için hakkini ona helal edip ) ondan razi olduguna, Allah'i ve beni sahid göster, buyurdu. Kadin:

-Allah'im; Sen'i ve Peygamberini sahid tutuyorum. Oglumdan razi oldum (hakkimi ona helal ettim), dedi. Bunun üzerine Peygamber Efendimiz hasta gence:

-Lâ ilahe illellahu vahdehu la serike leh ve eshedü enne Muhammeden abdühü ve Resulüh ,, 'de, diye buyurdu. Hasta hemen sehadet getirdi; Bunun üzerine Peygamberimiz:

-Allah'a hamd olsun ki, benim vasitam ile bu (genç)'i cehennem atesinden kurtardi, buyurdu. (Seçme Hadisler, S. 161)

ANNE

Anne! Anne! Sirin anne!

Bütün kalbim senin anne...

Benim kalbim bir hazine

içi sevgi dolu anne...

Bu sevginin sahibi sen

Sensin bana gün gösteren,

Sensin bana sefkatindan,

Melek gibi tatli bakan,

Küçük iken hep kucakta,

Sonra besik salincakta,

Sensin beni yetistiren,

ilk bilgimi sensin veren,

Bir üzülsem, güler yüzün,

Bir gücensem tatli sözün,

Bana nese sevinç verir

Hirçinligim birden erir.

Sen benimsin evet anne

Ben seninim elbet anne!...

 

BABACIGIM

Evimizin diregisin!

Gözümüzün bebegisin!

Ne sevimli, ne iyisin,

Benim Canim babacigim.

Aksamlari sen gelince,

Kapiliriz hep sevince

Gündüz olur bize gece,

Benim canim babacigim.

Biz güleriz sen gülersen,

Zevkle yeriz sen de yersen,

Hep dinleriz sen ne dersen,

Benim canim babacigim.

D- Kardeslerin Birbirine Karsi Görevleri:

1) Kardesler arasinda samimi bir sevgi ve birlik olmali,

2) Kardesler birbirlerini tamamlayan bir bütünün parçalari gibidir. Hiç bir sey bu birligi bozmamali, kardesleri birbirinden uzaklastirmamali,

3) Miras, para ve mal gibi seyler, maddi çikarlar, kardeslerin arasini açmamali, aralarindaki birligi bozmamali,

4) Büyük kardesler küçükler için ana, baba gibidir. Küçükler büyüklere saygi göstermeli, onlara karsi gelmekten, kirici söz ve davranislardan sakinmali. Büyükler de küçükleri korumali, sevgi ve merhamet göstermelidir,

5) Kardesler birbirlerine iyilik yapmali, birbirlerinin menfaatini kendi menfaati gibi gözetmelidir ,

E- Hisim ve Akrabalara Karsi Görevlerimiz:

Hisim ve akrabalar genis anlamda ailemizin bir parçasi oldugundan

onlara karsi yapmamiz gereken ahlaki görevlerimiz vardir.

Bunlar:

1) Hisim ve akrabalarimiza sevgi ve saygi göstermek,

2) Ihtiyaci olanlara yardim etmek,

3) Onlari unutmamak, zaman zaman ziyaretlerine gitmek, hediye vermek,

4 ) Uzakta olanlari mektup ve telefonla arayip hatirlarini sormak ve böylece aile baglarini kuvvetlendirmek,

Teyze; hala, dayi ve amca bizim ana ve babalarimiz durumundadir.

Onlara ana ve babamiz gibi sevgi ve saygida bulunmamiz gerekir.

Peygamber Efendimiz:

''Yakinlari ile ilgisini kesen kimse cennete giremez'' (Riyazü's-Salihin, c. 1, S. 370)

buyurarak akrabalarla ilgilenmenin önemini belirtmistir .

Ashabdan Abdullah b. Ebi Evfa diyor ki:

Biz Peygamberimizin yaninda bulunuyorduk. Peygamberimiz:

'' Akrabalari ile ilgisini kesenler bugün bizimle oturmasin'' dedi, Bunun üzerine, teyzesi ile arasinda kirginlik geçmis olan bir genç aramizdan kalkarak teyzesine gitti: Onunla görüsüp baristi. Sonra da o genç tekrar meclisimize geldi. Bunun üzerine Peygamberimiz:

'' Aralarinda akrabasi ile ilgisini kesen kimseler bulunan topluma rahmet inmez'' (  Scçme Hadisler, s. 208 )buyurdu.

F- Komsulara Karsi Görevlerimiz:

Aile ve akrabalarimizdan sonra bize en yakin olan insanlar komssularimizdir. Hemen her gün karsilastigimiz, çogu zaman beraber oldugumuz komsularla iyi geçinmek dinimizin emridir.

Yüce Allah Kur'an-i Kerim'de komsulara iyilik yapmamizi emretmis, Sevgili Peygamberimiz de:

''Allah'a ve ahiret gününe inanan komsusuna iyilik etsin.'' (Riyazü's-Salihin. C. 1, s. 343)

„ Allah ' a ve ahiret gününe inanan komsusuna eziyet etmesin.( Riyazü's-Salihin, C. 1 , s. 342)

Peygamberimiz bir Hadis-i seriflerinde de: Komsusuna eziyet edenlerin gerçek mü'min olamayacaklarini ve cennete giremeyeceklerini bildirmistir.

Komsularimiza karsi baslica görevlerimiz sunlardir:

a- Komsularin hakkina saygili olmak, onlari söz ve davranislarimizla incitmemek,

b- Güler yüzlü, tatli sözlü olmak, sevinç ve üzüntülerini paylasmak,

c- Dert ve sikintilarini gidermeye çalismak, gerektiginde yardim etmek, ödünç vermek, hediyelesmek,

d- Ses ve gürültü ile onlari rahatsiz etmemek,

e- Hastalari ziyaret etmek, ölenin cenazesine katilmak, bassagligi dilemek,

Özetle: Kendimiz için sevdigimiz seyleri onlar için de sevip arzu etmek, kendimize yapilmasini istemedigimiz seyleri onlara yapmamaktir.

Komsumuz müslüman olmasa bile onlarla iyi geçinmek, eziyet etmekten sakinmak, iyi davranislar içinde bulunmak görevimizdir.

Dinimizin emri budur. Bu emre uygun olarak müslümanlar tarih boyunca rnüslüman olrnayan komsulara iyi davranmislardir.

Hz. Ömer'in oglu Abdullah bir gün hizmetçisine koyun kestirip etlerden bir kismini komsulara dagitmasini ve önce müslüman olmayan komsudan baslamasini emretmis ve bu sözünü üç defa tekrar etmisti. (Aliyyü'l-Kari Serhu Aynu-i ilm, c. 1, s. 291)

OKUMA:

Müslüman, Komsusunu Böyle Düsünür...

Fatih Sultan Mehmet, bir gün yiyecek maddelerinin kalitesini ve fiyatlarini incelemek maksadiyla (taninmamak için) kiyafet degistirerek çarsiya çikti. Bir dükkana girdi, selam verdikten sonra:

-''Yarim batman yag, yarim batman bal ve yarim batman peynir veriniz'' dedi. Bakkal yarim batman yag tartip parasini hesap ettikten sonra:

-''Agam diger isteklerinizi de karsi komsumdan aliniz. Çünkü onun mali hem daha iyidir, hem de komsum daha siftah etmedi'' dedi. Padisah ikinci dükkana girip oradan da yarim batman bal alinca bu bakkal da ona:

-''Allah'a sükür olsun agam, ben siftahimi ettim ve çocuklarimin yiyecek parasini kazandim, komsum ise daha siftah etmedi'' dedi. Bunun üzerine Padisah:

-''Bu millet bu güzel ahlaki ile dünyalari fetheder. Milletin temiz ahlakini bozanlari Allah kahretsin''dedi. (Osmanlilarda Fazilet Mücadelesi.)

Muderrisim   hocadan……..