MÜKAFATI BÜYÜK İBADET

 

SABAH NAMAZI

 

Ey Müslümanlar! Haydin Namaza!

Cemaatle Camide Sabah Namazına!

İşte size büyük mükafatlar:

01. Mükafat: Kıyamulley(diğer ismi ile teheccüd)un ecir ve sevabı.

02. Mükafat: Kıyamet günü tam bir nur.

03. Mükafat: Nifaktan kurtuluş beratı.

o4. Mükafat: Meleklerin şahitliği.

05. Mükafat: Allahın zimmetine giriş.

06. Mükafat: Ateşten kurtuluş beratı.

07. Mükafat: Rahman olan Allahın cemaline nazar etmek.

08. Mükafat: Büyük ecir ve sevab.

09: Mükafat: Hac ve Umre sevabı.

10. Mükafat: Sadrin ve göğüsün inşirahı (genişliği).

Muderrisim Hoca

 

 Mükafatı Büyük İbadet Sabah Namazı

 

Rahman ve Rahim olan Allahın adı ile...

Şüphesiz hamd Allaha mahsustur. Bu nedenle Allaha hamd ederiz, ondan yardım isteriz, O'na tevbe - istiğfar ederiz, nefislerimizin şerlerden, amellerimizin kötülerinden Allaha sığınırız. Allah kimi hidayete erdirirse, onu saptıracak yoktur, her kimide dalalete düşürürse, onu hidayete erdirecek yoktur. Allah'tan başka ilah olmadığına, tek olduğuna, şeriki olmadığına şehadet ederim. Ve yine şehadet ederimki; Hz. Muhammed Allahın kulu ve resulüdür.

Ey Müslüman Kardeşim

Şüphesiz Allahın nimetleri çoktur. Sayıya gelmez ve sayamazsınız. Allahu Teala buyuruyor:'Halbuki Allahın nimetlerini saymaya kalksanız, mümkün değil, sayamazsınız.' (Nahl: 18) 'Hem sizde nimet namına ne varsa, hepsi Allahtandır.' (Nahl: 53)

Bu büyük nimetlerin arasından biri de uykudur. Ki, Allah kullarına ihsan

                                   1

etti ve şöyle buyurdu: 'O, Rahmetinin eseri olarak gece ile gündüzü var ettiki, geceleyin istirahat edesiniz, gündüzünde hayatınız için çalışıp Allahın lütfundan nasibinizi arayasınız. Ve O'nun nimetlerine şükredesiniz' (Kasas: 73)'Uykunuzu dinlenme yaptık. Geceyi bir örtü, gündüzü geçiminiz için çalışma zamanı kıldık.' (Nebe: 9-10)

Gündüz hareket ve çalışmasından sonra, geceleyin bir kaç saat sükunet ve istirahat, kişinin cisminin hayat bulmasına, gelişmesine, huzurlu olmasına yardım eder. Bütün bunları yaratılma sebebi olan vazifelerini eda etsinler diye Allah lutfetti. Ki, bu vazifeler arasında camide cemaatle sabah namazını kılmada vardır. Sabah namazını camide eda etmek çok büyük ve faziletli bir namazdır. İbni Ömer (Ra) dan, Peygamberimiz (sav) buyurdu: 'Allah katında namazların en faziletlisi, Cuma günü, cemaatle kılınan sabah namazıdır.' (Beyhaki)

Müslüman Kardeşim!

Sen her gün, her gece döşeğinde sağa - sola dönüp duruyorsun! Hele sabah ezanında (Assalatu Hayrun minen-Nevm - Namaz uykudan hayırlıdır) nidasını duyuyorsun! Bu çağrıya karşı duyguların nedir?

Günlerden bir gün, hiç bu kelimenin manasını şuurluca hissettinizmi? Hiç beyninde ve fikrinde, bu çağrıyı işittiğin halde ince ince tefekkür edip durdunmu? Bu söz kime, niçin ve neden söyleniyor ve maksadı nedir, hiç düşündünmü?

Evet, kaç kişi var, hakkı ile kulak verip ezan dinleyen? Dinleyipte kaç kişi çağrıya icabet ediyor? Tabiiki çok az. Hakikaten ve şüphesizki namaz, uykudan daha hayırlıdır. Evet uykudan daha hayırlıdır. Çünkü uyku, nefsin çağrısına icabet etmektir, namaz ise, Allahu Tealanın nidasına icabet etmektir.

Evet, namaz uykudan daha hayırlıdır. Çünkü uyku, beden için rahatlıktır, namaz ise, ruh için rahatlıktır. Bütün bunlardan dolayıdır ki, müezzin sabah ezanında (Assalatu Hayrun minen-Nevm - Namaz uykudan daha hayırlıdır) çağrısını yapıyor.

Müslüman Kardeşim!

Bu şerefli nidanın - çağrının yüce manaları üzerinde durup düşündünmü? Öyle bir çağrı ki bu, şerefle mumeyyez oldu. Öyle bir Çağrıki, büyük namaz çağrısı, Sabah namazı çağrısı!!! Sabah namazı vaktinde Sen,

                                    2

Allahın temiz evleri; camilere, Rabbinin nidasına kulak verip, koşanlardanmısın?

Yoksa, o vakitte sen gafillerin alemindemi yaşıyorsun? Onlarki uyku çöplüğünde boğulup gitmişler...

Ey Müslüman Kardeşim!

Sana, sabah namazını camide cemaatle kılanlar, toplayacakları güzel meyvelerden ve çiçek demetlerinden bir bölümünü izah edip takdim eymeye çalışayım. Buyurun!!!

BİRİNCİSİ:GECE-TEHECCÜD NAMAZI ECRİNİ VE MÜKAFATINI KAZANIRLAR.

Şu bir gerçekki, gece namazı (kıyamulley), çok yüce bir ibadettir. Allah'a büyük bir yaklaşımdır. Rabbanı şeriattır. (Şeriatçıyım diyenlerin kulakları çınlasın) Nebevi bir sünnettir. Övülen bir haslettir. İmani bir medresedir. Yaratılmışların Rabbı ile baş başa kalmaktır.

İşte bütün bu övülmüş hasletlerle, yüce sıfatlarla ve güzelliklerle dolu gece namazına her zaman kalkamıyoruz, bazı nedenlerden dolayı gücümüz yetmiyor, iştiyakımız zayıflamış, azmu-kararımız sıfıra düşmüş, kıyam-ı leyl cesedlerimize ağır gelmiş, mallarımız ve aile efradımız engel olmus...

Ey saadet ve mutluluğu isteyen kardeşim!

Sen cemaatle camide sabah namazını eda ettiğin zaman, sanki sen geceyi, gecenin bütününü kıyam ettin, evet bütününü ihya edip ibadette geçirdin, bir bölümünü değil. Bu konuda sevgili Peygamberimiz (sav) şöyle buyuruyor: 'Her kim yatsı namazını cemaatle kılarsa, sanki o kimse, gecenin yarısını kıyam edip ihya etmiştir. Ve her kimde sabah namazını cemaatle kılarsa, sanki o kimse, gecenin bütününü kıyam edip ihya etmiştir.' (Müslim)

İşte fırsatların en pahalısı! Şimdi sen bütün bütün iyilik olan bu güzelliklerden zayı edenlerden olurmusun?

Hayır, hayır! Senin camide cemaatle sabah namazında bulunman ecir bakımından gecenin bütününü kıyam edip ihya etmenden daha büyüktür.

Bu konu hakkında delil istediğiniz zaman, işte sana bir kıssa: Ebu Hesmenin oğlu Süleyman, Süleymanın oğlu Ebu Bekr (Ra) dan rivayet edildiğine göre: Hattabın oğlu Ömer (ra), sabah namazında Ebu

                                   3

Hesmenin oğlu Süleymanı göremedi ve Ömer çarşıya gitti. Süleymanın evi çarşı ile mescidin ortasında idi. Süleymanın annesi Şifa'ya uğradı Hz. Ömer. Ona sordu ve dedi: 'Süleymanı sabah namazında göremedim!' Anneside şöyle dedi: 'Süleyman, namaz kılarak geceledi, gözlerine uyku bastı, (Bu nedenle camiye, sabah namazına gelemedi.) Hz. Ömer: 'Cemaatle sabah namazına hazır olmanın, geceyi bir bütün olarak kıyam edip ihya etmemden bana daha sevimli ve daha  iyidir. (İmam Malik)

Müslüman Kardeşim!

Bir bak! Hz. Ömer, gecesini kıyam ve namazla geçiren, fakat cemaatle sabah namazından geri kalan bir gencin özrünü nasıl kabul etmedi?

Şimdi bir düşün! Her hangi bir kişi günümüzün fesat ve fitne aletleri başında uykusuz kalsa, o kanal senin, bu kanal benim, diziler ve şehvet kokan filmler seyterse, bu kişinin hali nice olur?

İKİNCİSİ: KIYAMET GÜNÜ TAM NUR VERİLİR.

Peygamberimiz (sav) buyuruyor: 'Gecenin karanlığında camilere giden kişileri, kıyamet gününde tam nurla müjdeleyin.' (Ebu Davud)

'Meşşain' den murad, o kimselerdirki, camiye alışmışlar ve sürekli gidip geliyorlar. Sadece bir iki kere değil.

Ey Müslüman Kardeşim!

Sen bilki, ceza amelin cinsindendir. Hak Teala (c.c.), aziz olan kitabında şöyle buyuruyor: 'Öyle ya, iyiliğin neticesi-karşılığı iyilikten başkamı olacaktı?' (Rahman: 60)

Sen her nezaman karanlık gecede ve insanlar uyur oldukları halde, sabah namazı için evden çıkar, camiye gidersen, Senin cezan ve mükafatın kıyamet gününde tam nurdur. Çünkü sen, Rabbine itaat ettin ve ona ıkbal ettin.Sana ihsan edilen nimet ne büyük, müjde ne kadar tatlı? Geri kalma, sabah namazını cemaatle kılmaya koş!

ÜÇÜNCÜSÜ: NİFAKTAN KURTULUŞ BERAATI.

Ey Müslüman Kardeşim!

Şunu bilmeni kesin olarak senden istiyorum. Sabah namazına hazır olmamak, gelmemek, münafıkların sıfatlarından bir sıfattır. Haddi aşan ehli gafletin alametidir. İşte bu, en doğru sözdür. Kimse karşı çıkamaz, kimse itiraz edemez. Belki bunun en doğru kelam olduğuna dair sünneti-mutahhara vardırki, gündüzün, güneşin aydınlığından daha açık

                                      4

bir şekilde şahitlik yapıyor. Gel Peygamberimizin şu sözünü benimle beraber oku ve dinle. Resulullah buyuruyorki: 'Yatsı ile sabah namazını cemaatle kılmak, münafıklara çok ağır gelir.' (Buhari)

Çünkü yatsı ve sabah namazlarında kuvvetli etkenler var. Yatsı namazının vakti, sükunet ve rahat vaktidir, sabah namazının vakti, uykunun en lezzetli olduğu vakittir. O sıcak döşeğinden Allah için kalkmak, tatlı uykuyu bırakmak gerçekten iman etmiş, takvanın ruhuna ermiş kişiler için mümkündür.

Ubeyyibni Ka'b (RA) dan, dediki: Resulullah (sav) bir gün sabah namazında: 'filan' burdamı? Dedilerki: Hayır. Peygamberimiz 'filan' burdamı diye sordu. Dediler: Hayır. Peygamberimiz buyurdularki: 'Şu iki namaz, yatsı ve sabah namazları) münafıklara namazların en ağır gelenidir. Sizler bu iki namazdaki (fazileti ve ecirleri) bilseydiniz, dizleriniz üzerinde emekliye emekliye de olsaydı, o iki namaza gelirdiniz.' (Ebu Davud)

İbni Ömer (RA) dan, dediki: Bir kişiyi yatsı ve sabah namazında görmesek, onun hakkında kötü zan beslerdik, kötü düşünürdük.' (Bezzar)

Müslüman kardeşim!

Anlatılanlara bir bak ve düşün! Şimdi sen kendin için münafıkların sıfatlarından bir sıfatın olmasına razı olurmusun? İnsanların çoğu bu namazlarda camide ve cemaatte bulunmayı istemezler. Hatta bazıları normalmış gibi, güneş doğuncaya kadar uyurlar. Ey kurtuluş anında uyuyan, haydin Felaha çağrısında gaflet uykusuna dalan, kendini hesaba çek, Peygamberimizin münafıklar hakkında beyanını iyi düşün!

DÖRDÜNCÜSÜ: MELEKLER ŞAHİTLİK EDER.

Allah Resulü (sav) buyurdularki: 'Gece ve gündüz melekleri birbirini müteakip sizin aranızda munavebe yollu dolaşırlar. Sabah ve ikindi namazlarında toplanırlar. Sonra sizin yanınızda geceleyenler huzuru ilahiyye çıkarlar. (Allah onların durumunu bildiği halde) onlara sorar. Onlara: 'Kullarımı nasıl bıraktınız?' Onlarda: 'Onları namaz kılarken bıraktık ve onlara (tekrar) geldikki, onlar yine namazı kılıyorlar.' (Buhari ve Müslim)

Bu hadisi şerifte soru soran Allahu Tealadır, soru sorulanlarda meleklerdir. Allahın meleklerinden Mela-i ke-i mukarrabun senin için

                                 5

Allah katında şahitlik yapıyorlar. Senin namazı eda ettiğini zikrediyorlar, Cemaate hazır olduğuna dair medhediyorlar, o melekler ebrar olan melekler, pak melekler Allahın kullarından namaz kılanlara şahitlik yapan melekler, seninde bunlardan biri olduğuna şehadet edecek olan melekler.....Şimdi sen, bu şehadetin neresindesin?

Burada sadece namazdan bahsetmesi ve diğer ibadetleri zikretmemesi, namazın faziletine işarettir ve hemde namaz kılanların bu ümmetin en faziletlileri olduğuna işarettir. Gerçekten namaz, amellerin en faziletlisidir.

BEŞİNCİSİ: ALLAHIN ZİMMETİNE GİRMEKTİR.

Peygamberimiz (SAV) buyurdularki: 'Her kim sabah namazını kılarsa, o Allahın zimmetindedir. (Müslim)

Yani o kişi, Allahın garantısında, ahdu-emanında, hıfzu-himayesinde ve korumasındadır. Bu hal dünya ve ahirette geçerlidir. Çünkü Hz.Allah, her zaman hafızdır, büyüktür ve tektir. Bu büyük bir şereftir. Hele zayıf bir kulun Allahın himayesinde, rablerin Rabbi, meliklerin Meliki, yerlerin ve göklerin Cebbar olan sahibinin korumasında olması, en büyük bir üstünlüktür. Evet, bu kul olmanın en büyük meyvesidir, çok büyük bir ganimettir. Ey sabah namazını kılan, bu mükafatı kaçırma ve       camiden-cemaattan kaçma... Bilakis, onu elde etmeye koş!

ALTINCISI: CEHENNEMDEN KURTULUŞTUR.

Peygamberimiz (sav) buyurdularki: 'Her kim berdeyni, yani sabah ve ikindi namazını kılarsa, cennete girer.' (Buhari)

Güneşin doğumundan öne (sabah namazını) ve güneşin batışından önceki (ikindi namazlarını) kılan, her hangi bir kişi ebediyyen ateşe (cehenneme) girmeyecektir. (Müslim)

Bu hadisi şerif, büyük bir hadisi şeriftir. Bu büyük bir müjdedir. Sabah namazını kılanlar bu sayede fevzu-necat bulurlar. Onların nail olacakları en pahalı ve en yüce şeylerdir. Selamettir, cehennem azabından eman ve emniyettir. Sabah namazı ateşten kurtuluşun eman ve kurtuluş beratıdır. Cehennem ateşinden necatın sebeplerinden bir sebeptir. Evet, bu hadisin açık anlatımı şudur: Her kim ahdinde sadık kalır, bu iki namaza devam ederse, bu devamlılığın bereketi olarak ebediyyen cehennem ateşine girmez. İşte bu büyük bir nimettir, büyük bir lütuftur, ateşten selamet ve

                                 6

necattır, maddı paralarla kıymeti takdir edilemeyecek bir ganimettir. Sana yakışan onu elde etmen ve dört elle onu korumandır.

YEDİNCİSİ:RAHMAN OLANALLAHIN-CEMALİNE-BAKMAKTIR.

Ey benim sevgili müslüman kardeşim!

Allah sana rahmet etsin! Bilki, cennette Rahman olan Allahı görmek, pehlivanların elde edebileceği en büyük başarı, yarışmaların elde edebileceği en büyük ödül, musabakayı kazananların elde edeceği en büyük kupa ve çalışanların elde edeceği en son mükafattır.

Abdullah el-Beceli bin Cerir'den, dedi: bir gece Peygamberimizle beraber oturuyorduk. Ayın ondördünde aya baktı ve dediki: 'Siz şu ayı gördüğünüz gibi, Rabbinizi göreceksiniz. Görünmesinde her hangi bir engel olmadan, ru'yetullah gerçekleşecektir. Eğer dünya meşğuliyetlerine mağlup olmamaya gücünüz yeterse, güneş doğmadan önce ve güneş batmadan önceki namazları kılın!' dedi ve şu Ayeti okudu: 'O halde sen onların söylediklerine karşı sabret. Gerek güneşin doğuşundan, gerek batışından önce Rabbine hamd ederek ibadet et.' (Kaf: 39)

İşte bu şekilde büyük sevaba nail olursunuz. Allahım mümin kulları için hazırlamış olduğu güzellikleri elde edersiniz. Şunu unutmaki, bugün daha çok engeller var. Örneğin: boş geçen geceler, batıl oyun ve eğlenceler, müstehcen filimleri seyretmek ve benzeri şeyler gibi...

Bazen, bazı insanlar, örneğin okuyan öğrenci... ders çalışmak, ilim sahibi olmak, imtihanını başarmak için sabahlara kadar çalışır ve uyku gelir, ağırlık basar ve sabah namazına kalkamaz. Böyle olsa dahi bu caiz değildir. Böyle insanın örneği: Sarayı yapıyor, fakat sarayın olduğu şehiri, ateşe verip yakıyor.

Ey Müslüman kardeşim!

Sana tavsiyem, yatsı namazından sonra erkenden yatman ve uyumandır. Niçin? Sabah namazına kalkabilmen ve sabah namazından sonra   kalkan ümmetim için bereketler ihsan edildi.' (Taberani)

Bu konuda uyanık ol. Çoğu gençler ve müslümanlar bu konuda gafildirler. Allah yardımcımız olsun!

Bu hadislerde sabah ve ikindi namazlarının değeri çok büyük olduğuna işarettir. Çünkü bu iki namaz, namazların en şereflisidir. Bu iki namaza mudavim olma konusunda şöyle dendi: Cennette en üstün mükafat,

                                    7

Allahı görmektir.

Her kim bu iki namazı vakitlerinde, kamil bir abdestle, huşu içinde, adablarına riayet ederek, huzur-u kalb ile kılar ve devam ederse, Allahın cemaline bakıp görme şerefine nail olanlardan olması ümit edilir.

Bu büyük nimeti düşün ve peygamberimizin şu hadisine kulak ver. Suhayb (RA) dan, Nebi (SAV) buyurdu: 'Ehli cennet, cennete girdiği zaman, Allahu Tebareke ve Teala şöyle buyurur: Her hangi bir şey istiyormusunuz artırayım? Onlarda derlerki: Sen bizim yüzümüzü beyazlatmadınmı? Allahu Teala buyurur ve hicab-perde açılır. O anda onlara verilenlerden, Rablerine bakmaktan daha sevimli bir şey verilmemiştir. Sonra şu ayeti kerimeyi okudu: 'İyi ve güzel davranışlarda bulunanlara en güzel mükafat, yani cennet ile daha da fazlası olarak Allahın cemalini görmek vardır' (Yunus:26)

Şüphesiz dinin emri budur. Zaten ilk akla gelen gerçekte budur. Veyahut insanların hayallerinde yaşattıkları hakikatte budur.

Sen aşikare ve gözle Rabbini göreceğini bildiğin zaman, bu güzelliğe ulaşmak için koşarmısın, yoksa yan gelip yatarmısın?

Öyle inanıyorumki, ben, sen ve diğer müslümanlar, tereddüt göstermeden evet Rabbimi görmeye vasıl olmak için koşarım cevabı olacaktır. Çünkü isteyenlerin en büyük gayesi ve isteklerin en sonudur.

SEKİZİNCİSİ: EN BÜYÜK ECİR VARDIR.

Peygamberimiz buyuruyor: 'İki rekat sabah namazı, dünyadan ve dünyanın içindekilerden daha hayırlıdır.'

DİKKAT!

Burada bahsedilen iki rekattan kasıt sabah namazının iki rekat sünnetidir. 'Subhanallah'!

Sabah namazının sünneti dünyadan, dünya metainden, dünyanın güzelliklerinden, dünyanın tüm lezzetlerinden ve şehvetlerinden daha hayırlıdır diyor Peygamberimiz (sav)...

Evet, iki rekat sabah namazının sünneti herşeyden daha hayırlıdır. Bizatihi sabah namazının durumu nasıl olur? Allahın emri farz, kesin bir emir ve dinin olmazsa, olmaz ilkesi! Evet, sabah namazının farzının karşılığı ne olmalı? Akıllı insan bunu iyi düşünmeli!

Şöyle bir düşünelim! Şayet bizden biri dünyalık adına az bir zamanda, az

                                    8

bir emekle, az dahi olsa, bir dünyalık elde etme imkanı olsa ne yapar? Elbetteki ona sahip olur. Biz ise, ecri büyük, sevabı çok, karşılığını Allahtan başkasının bilmediği sabah namazının vaktinde uyuyoruz. Üzerimize güneş doğuyor, hatta tehirli ve kaza şeklinde bile kılmıyoruz ve hala müslüman olduğumuzu söylüyoruz! Ne garip ve ne acaib? Değilmi? Bundan dolayı Peygamberimiz (sav) 'İkindi ve sabah namazlarındaki (var olan faziletleri) bilmiş olsalardı, emekliye emekliye de olsa bu iki namaza (cemaatle kılmaya) gelirlerdi.' (Buhari)

Bunun açık izahı şudur:

Bu iki namazdaki büyük fazileti, büyük sevabı bilselerdi, sonra onları cemaatle eda etme imkanları bulamayıp güçleri yetmeseydi, ancak bebekler gibi emekliye emekliye, elleri ve ayakları üzerinde sürüne sürüne de olsa, camide cemaatı kaçırmamak için bu halde gelirlerdi. Özellikle cemaata hazır olma ve cemaatle namaz kılmaya teşvik vardır.

Bundan dolayıdırki, gerçekten Sahabe-i Kiram arasında, bu namazların makamı çok yüce olduğu için, kişi, iki kişi arasında cemaate getirilirdi, taki safta kıyam duruncaya kadar... ve yahut hastalığından, şiddetli zaafiyetinden dolayı iki kişiye dayanarak namaz kılardı... Allahın büyük sevab ve ecir olarak hazırladığı mükafata nail olmak için, camiye ve cemaate gitmeye tahammül ederlerdi.

DOKUZUNCUSU: HAC VE UMRE SEVABINA NAİL OLMAK

Peygamberimiz (sav)  buyuruyorlarki: 'Her kim cemaatle sabah namazını kılarsa, sonra oturup güneş doğuncaya kadar Allahı zikretse, sonra iki rekat namaz kılsa, onun için tam tamına hac ve tam tamına umre ecri vardır'. (Tirmizi)

Bu hadisi şerif Allah’a yakın olmanın en iyi yolunu, itaatın en faziletlisini işaret ediyor. Bu hadisi şerif kadri yüce, faidesi büyük, çok büyük ecri şamil, kazançlı bir ticarettir. Fakat bizler bu faziletten gafiliz.

İnsan bu büyük fazileti bilirde, nasıl uykuyu bu kısa ibadet zamanına tercih eder? Hayret! Çok hayret!

Bu sünneti (yani sabah namazından sonra yerinden kalkıp, güneş doğuncaya kadar zikir etme) sünnetini bir çok müsşümanlar terk ediyorlar... Çok az insan müstesna... Hakiki müslüman bu sevapları kaçırmaz... Öyle ise ey müslüman! Sen bu sevabı elde etmeye önem

                                  9

ver... Velevki hadisde beyan edildiği üzre cuma günü bir kere dahi olsa, uygula!

ONUNCUSU: GÖĞÜS GENİŞLEMESİ OLUR.

Sürekli sabah namazına devam etmek, beden bakımından en rahat, yaşam bakımından en iyi nimetlere nail olan, göz nuru en aydınlıklı olan, nefis bakımından en hoş ve kalb bakımından en ferah olan kişi olur.

Peygamberimiz buyuruyorki: 'Şeytan, sizden biriniz uyuduğu zaman, kafasının tam tepesine üç düğüm düğümler. Her düğümün bulunduğu yerin üzerine vurur. ve der: 'Senin çok uzun gecen var, şimdilik uyu!' Kişi eğer uyanır, Allahı zikrederse bir düğüm çözülür. Eğer abdest alırsa, bir düğüm daha çözülür ve eğer namaz kılarsa (üçüncü) düğüm çözülür ve neşeli, nefsi tayyip ve güzel sabahlar. Ve eğer (uyanmaz, abdest almaz, namaz kılmaz ve Allahı zikretmezse) halet-i ruhiyesi ve nefsiyyesi kötü olarak sabahlar, tenbel tenbel kalkar.' (Buhari)

Her hangi bir kimse, uykusuna devam eder, tenbelliğinde temadi ederse, taki sabah namazını terk ederse, şeytanda bu insanın kulağına bevl-çiş eder. İbni Mesut diyorki, Rasulullah yanında bir zikredildi. Adam sabaha kadar uyudu ve sabahladı. Peygamberimiz buyurdularki: 'Bu adam öyle bir adamki, şeytan onun iki kulağına işemiş.' (Buhari)

Her kim böyle ise, haybet, hüsran ve şer olarak ona yeter. İbni Mesut (RA) dediki: Kişiye uyuyup sabahlaması, şeytanın onun kulağına bevletmesi, haybet ve şer olarak yeter. Şunu iyi bilki, bir iş yapmak kula en faideli, Allaha en sevimli ise, şeytanın ona itirazı çok olur. Bundan dolayı şeytanırracim, çeşitli vesile ve tuzaklarla seni sabah namazına kalkmana engel olur. Seninle Rabbinin arasındaki munacatına hulul eder. Çünkü o biliyorki sabah namazı çok önemlidir, faziletlidir ve ecri büyüktür. Sen şeytanın vesveselerinde uyuyor ve tuzaklarına teslimmi oluyorsun, yoksa onunla savaşıyormusun?

Ey gafil! Ey uykucu! Ey keyfini düşünen kişi! Uyan ve bilki ölüm kapıyı ansızın çalacaktır. Öyle ise, öteki alem için azık hazırla... Ölüm seninle güzel ve iyi amellerinin arasına girmeden, kendine gel! Daima şunu bilki, amelden az bir şey, sana büyük ganimetler kazandırır...

Ey müslüman kardeşim!

Şimdi sana soruyorum, bir kaç dakka döşeğini terk etmen 'Namaz

                              10

uykudan daha hayırlıdır' nidasına icabet etmen çok az bir şey değilmidir? Hayret ediyorum sana! Allahu tealanın bu çağrısına icabet etmekten gafil kalıyorsun... Fakat görev saati yaklaştığı zaman, veyahut görev devam ediyorsa, hemen koşar görevini yerine getirir, işinin başına ezan okuyup 'Essalatu hayrun minennevm' dediği zaman, bir huzur, bir sükün görürsün! Sanki bu nida meçhul kişiler için okunuyor! Fakat bir kaç dakka sonra bu huzur ve sükunet gürültüye ve harekete inkilap eder... Kesilmeden insanlar fani dünyanın peşinden koşar ve dilini dışarı çıkarmış köpek gibi solarlar. Fesubhanallah! Az önce bu insanlar nerde idiler?

Gafillerin gafletine hayret ediyorum! Allahın davetine çok az kişiler icabet ediyor! Fakat dünyaya çağıranlara ise, insanların çoğunu görürsün, hızlı hızlı, koşarak yürürler!Burada iki fırka var... Bir üçüncüsü yoktur. İşte(amelde) ve yapılan işin karşılığında eşit değillerdir.

Ey akıllı ve sağduyulu kardeşim!

Kendini hesaba çek, sen hangi fırka ile berabersin? Allahın nidasına 'Lebbeyk' deyip koşanlardanmısın, yoksa dünyanın çağrısına koşanlardanmısın?!

Peygamberimiz (sav) buyuruyorki: 'Her insan sabahleyin çıkar ve nefsini satar. Ya nefsini azad eder, veyahut helak eder. (Müslim)

Kardeşim, Peygamberimizin (sav) şu hadisini hatırla! Buyuruyor: 'Şüphesiz sen, aziz ve celil olan Allahtan ittika ederek bir şeyi terk etmezsin... Eğer terk edersen Allah sana ondan daha hayırlısını verir.' (İmam Ahmed)

Gel! Bu hadisin bir açılımını beraber yapalım: Her kim rahatını, uykusunu, lezzetini, yumuşak döşeğini Allah için terk ederse, bunu özellikle Allahın rızasını kazanmak, Allah katında yakınlık kazanmak  için talep ederse, bu kişi Allahla güzel bir ticaret yapmış, güzel muamelede bulunmuş olur, Allahda en güzel amelde bulunan kişinin ecrini zayı etmez. Yüce makama nailiyete hak kazanır, büyük mükafatla karşılık görür.

Peygamberimizi sevdiğini iddia eden aziz müslüman kardeşim!

Geçen sahifelerde, satırlarda ve nebevi sözlerde, camide cemaatle sabah namazını kılmanın faziletlerini, büyük üstünlüğü, bol ve bereketli

                                 11

mükafatını, Allah katındaki değerini öğrenmiş bulunuyoruz. Ne mutlu o kimseyeki, bu güzellikleri elde etmesi kendisine kolay kılındı ve kendisine bu konuda yardım edildi!

Umulurki bu satırları okumamız bizlerden uyuyanı uyandırır, gafletten ikaz eder...İşte bu sabah namazıki, kadri ve değeri büyük, faidesi çok, neticesi hoş oldu...Buna ulaşmak için, yüce bir himmete ve büyük bir mücahedeye ihtiyaç vardır.

Peygamberimiz (sav) bize ışık tutuyor ve şöyle buyuruyor: 'Mücahid: Allaha itaatta nefsi ile mücahede edendir.' Şimdi bu güzel sözü düşün, kollarını sıvazla, emre hazır ol, uykudan uyan, bu büyük ibadeti ganimet bil, imkanlarını seferber et, Allahtan yardım iste, çünkü işler O'nun elinde, tevfik O’ndadır. Vela havle vela kuvvete illa billahil aliyyil azim. Rahman ve Rahim olan Allahımıza niyazımız, bize ve size sabah namazını kılmayı, camide cemaatle eda etmeyi lutfeylesin. Sevdiği ve razı olduğu şeyleri yapmaya muvaffak eylesin. Bizim için afiyet içinde hayırlarla dolu hayat versin ve sonumuzu hitam-ı misk eylesin. O ikram edenlerin en kerimidir, merhamet edenlerin en merhametlisidir.

Muderrisim Hoca

 

 

 

 

 

 

                      

 

 

 

 

 

 

                               12